Çin`de 2006 yılında Zhejiang Üniversitesi`de yapılan bir çalışmada, montmorillonitin canlı içinde Ağır Metallerden biri olan Kurşuna İyileştirici Etkileri araştırılmıştır. Deneyde 60 yaban domuzu, her 10’ar adeti eşit ağırlıklarda olacak şekilde rastgele seçilerek 30’lu iki gruba ayrılmıştır. Kontrol grubuna, besininde 10 mg / kg kurşun verilirken, gözlem grubuna ilave olarak besinlerinin % 0.5’i kadar montmorillonit tanecikleri takviye edilmiştir. Yapılan 10 günlük uygulama sonucunda, gözlem grubunda yer alan yaban domuzlarının kan, beyin, karaciğer, kemik, böbrek ve saçlarında bulunan kurşun oranlarının, Kontrol grubuna kıyasla ciddi oranlarda az olduğu tespit edilmiştir. Çalışma sonunda, montmorillonit taneciğinin kurşun zehrine karşı, tedavi etkinliğinin olası olduğu belirtilmiştir.(16)

Günümüzün en ciddi ekoloji bozucularından biri ve son derece kanserojen bir ağır metal olan Kadmiyum ile Tunus kaynaklı montmorillonit kili etkileşimi 2007 yılında incelenmiş; çalışma hem in vitro (laboratuvar) ve hem in vivo (canlı üzerinde) modeller üzerinde yürütülmüştür. In vitro çalışmasında diğer çalışmalarda olduğu gibi montmorillonitin kadmiyum emme özelliği gösterdiği tespit edilmiştir. Bunlardan daha farklı olarak, bu kez In vivo çalışması da yapılmış ve tüm farelere 2 hafta boyunca ağırlıklarının 2.5mg/kg oranında Kadmiyum verilmiş, toplam protein, kreatin, immunoglobin değerlerinde ciddi düşüşler görülmüştür. Gözlem grubuna Kadmiyumun yanında ağırlıklarının 400, 600, 800 mg/kg oranında, montmorillonit verilmiştir. Test edilen parametreler kıyaslandığında, montmorillonitin en düşük dozda (400mg/kg) bile önemli bir koruma sağladığı gözlemlenmiştir. Çalışma sonucunda, montmorillonitin Kadmiyumu bağlayarak, bu ağır metalin mide bağırsak kanallarında etkisini ortadan kaldırdığı sonucuna varılmıştır.(17)

Türkiye`de Anadolu Üniversite`nde yapılmış bir çalışma da ise bu kez kurşunun sulu çözeltilerde Doğal Bentonit tarafından giderim özelliğinin incelendiği bilimsel bir çalışmada, Doğal bentonitin sulu çözeltilerde kurşun ağır metalinin giderimi için etkili bir emici olduğu tespit edilmiştir.(18) Bu sebeple bentonit kilini TOZ kullanım değil süspansiyon haline getirilmiş, jelleşmiş kıvamda kullanmak en etkili sonucu verecektir. Jelleşmiş kıvamdaki bentonitin içeriğine bakıldığında aktifleşen iyon %98 seviyelerindedir ki bu şelasyon için çok güçlü bir negatif iyon çekimi demektir.

Bentonit Kilinin Otizmli Çocuklarda Kullanımı

Bentonit kili otistik çocuklarda kullanımıyla ilgili Perry A. Kitabında her sabah ve akşam 30-60 cc içilmesini ve haftada 3 kez banyosunun yapılmasıyla tam bir detoksifikasyon sağlanabileceğini anlatıyor.(19) Dahili olarak içerek bağırsak çeperinden başlayıp organlara ve hücrelere kadar bir arınma sağlarken, kil banyosu ile de deri yolu ile cilt altında birikmiş ağır metal ve toksinlerin emilimi ve atılımı gerçekleştirilir. İkisini birlikte yapmak Şelasyon sürecini destekler ve başarısını artırır.

Toksin ve ağır metallerimizin %60`ını deri yoluyla almaktayız. Bentonit banyosu bu sebeple oldukça önemlidir. Bentonit kili banyosunu evinizde uygulamak için küvetinizi sıcak su ile doldurup içine 1lt kadar sıvı bentonit kili ekleyebilir ve 20 dakika kadar kalabilirsiniz, bu uygulama deri yoluyla toksin ve ağır metallerin atılımını etkili bir şekilde sağlar. Wendell Hoffman`de, Using Energy to Heal, adlı kitabında bentonit kili banyo kullanımından ve zehirli kimyasallar ve ağır metallerin cilt gözeneklerinden atılımdan ne kadar başarılı bir şekilde atılım yapıldığından bahsetmektedir.(20)

Otizm Makalesinin Devamı Aşağıdadır.