otizm tedavisi kalsiyumbentonit kili ağır metal şelasyonu

Araştırmacı Sidney M. Baker, 1950`li yıllardan günümüze otizmdeki ciddi artışın sebebini birçok çevresel nedene bağlamaktadır. Bunlardan ilki aşılardır. Amerika`da 1950 ve 1990 yılları arasında çocuklara yapılan aşılama miktarına bakıldığında 100 kat daha fazla olduğu görülmektedir. Diğer sebepler ise, antibiyotik kullanımının artması, Omega 3 vitamini eksikliği, ağır metal, toksin ve kimyasallara fazla maruz kalınması, toprakların fakirleşerek sebze ve meyvelerin vitamin mineral açısından zayıf hale gelmesi olarak belirtmiştir.

Dikkat çeken başka bir hususta ağır metal zehirlenmesiyle otizm belirtileri arasındaki benzerliği çok fazla olmasıdır. 2012 yılında Amerika, Maryland`de Kronik Hastalıklar Enstitüsü`nden Janet K. Ken` in öncülüğünde yapılan bir araştırmada cıva zehirlenmesi ve otizm sonucu beyinde oluşan patolojik sonuçların paralelliği ele alınmıştır. Ağır metal zehirlenmesinin başlıca belirtileri arasında, konuşma zorluğu, içe kapanıklık, az göz teması, davranış bozuklukları ve tikler, sinir krizleri, el çırpma ve parmak üzerinde yürüme, düzensiz uyku ve nöbetler olduğu belirtilmektedir, ne ilginçtir ki otizm rahatsızlığında oluşan belirtilerin de aynı şekilde ortaya çıktığı görülmektedir. Beyin patolojisi incelendiğinde de hem ağır metal zehirlenmesinde hem de otizmde, beyindeki kan akışında yavaşlama, nöroinflamasyon, glutatyon salgılarında azalma, mitokondrial disfonksiyon, oksidatif stresin artması gibi paralel belirtilerin ortaya çıktığını (3). gözlemlemişlerdir.

Otizmin tetiklenmesinde bu denli önemi olduğu düşünülen ağır metaller, toksinler ve kimyasallardan arınmak ve vücudumuzu korumak artık herkes için yaşamsal bir öneme sahiptir. Bahsettiğimiz zararlı maddelerden uzak kalmak günümüzde oldukça imkansızdır, tükettiğimiz her besinde, paketlenmiş gıdalarda, çeşme sularında, böcek ilaçlarıyla ve kimyasallarla yetiştirilmiş meyve ve sebzelerde, soluduğumuz havada, amalgam dolgularda, hamilelikte ve yeni doğanlarda yapılan aşılarda maalesef yüksek miktarda civa mevcuttur. Günümüzde en doğal ve sağlıklı anne sütünde bile böcek ilaçlarına ve toksinlere rastlamak mümkündür.

Peki ortalama her anne-baba ve bebek ağır metallere maruz kalıyorsa neden her ağır metale maruz kalan çocukta Otizm hastalığı tetiklenmiyor? Bunu uzmanlar, vücudun detoksifikasyon mekanizmasının (genetik polimorfizm) bazı çocuklarda daha az çalışmasına bağlamaktadır. İnsanlarda glutatyon ajanı detoksifikasyonu sağlamaktadır ve bunu sağlayan polimorfizm genidir. Bu ajan az salgılandığında vücutta ağır metal atılımı yeteri kadar yapılamamaktadır. Otizmli çocukların hamilelik sürecinde amalgam dolgular ve thimerosal içeren aşılardan dolayı yüksek ağır metale maruz kaldığını gözlemlenmiştir. 2007 yılında Journal of Toxicology and Environmental Health` de yayınlanmış bir makalede, otistik çocuklarda %20 daha az sistein(glutatyon içinde bir protein) ve %54 daha az glutatyon salgılandığını ve buna bağlı olarak da vücutta ağır metal seviyesinin yüksek olduğu gözlemlemiştir. Yine aynı çalışmada vücutlarına radyoaktif cıva içeren thimerosal aşı enjekte edilen tavşanların ilk 1 saatle 6 saat arasında kandaki radyoaktif cıvanın %75 oranında azaldığı ama aynı zamanda 2- 6 saat arasında fetal beyinde, karaciğerde ve böbrekte radyoaktivite seviyelerinin ciddi soranlarda arttığı gözlemlenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda kandaki cıva seviyesinin ani bir şekilde düşüşü detoksifikasyondan değil civanın organlarda yerleşmesinin ve birikmesinin göstergesidir. (5)

Otizm Makalesinin Devamı Aşağıdadır.